ONN İnformasiya Agentliyi

Türk düşmanlığınızın sebebi nedir? – Aygün ATTAR yazır

Türk düşmanlığınızın sebebi nedir? –	Aygün ATTAR yazır
07 Dekabr 2020 - 23:24

Azerbaycan’da Türk düşmanlığı yapan ve sözüm ona “tarihi hakikatleri” söyleyen  ajan provokatör “siyasetçilere” cesur geçinen “alim”lere bir sorum var.

Sovyetler anamızı ağlatarak varımızı yokumuzu elimizden aldıklarında, Bakü’nün göbeğinde ana dilinde dükkândan ekmek almak isteyen vatandaşlara kendi memleketinde rusca bilmediği için çuşka söylendiğinde siz aydın olarak ne yapıyordunuz?

Milli servetimiz, milli medeniyetimiz talan edildiğinde, 114 bin metrekare olan topraklarımız Sovyetler tarafından keyfi bir şekilde elimizden alınarak Ermeni’ye verilmesi sonucunda 88.6 bine düşürüldüğünde neden sesinizi çıkarmadınız, beyanat vererek itiraz etmediniz, bugün Türkiye’ye karşı sergilemekte olduğunuz “cesaretli” çıkışlarınız neden o zaman olmadı? O zaman mutasyona uğramış olan “milli gayret” damarınız şimdi neden kabardı?

Bahaneniz Sovyet rejimi, dönemin şartları olamaz, çünkü o rejimde o dönemde sizin yaşıtınız olan Ermeni âlimleri cesurca milli menfaatleri için yazıp çizerlerdi, yüz karası olan insanlık dışı uygulamalarını dahi kahramanlık olarak takdim ediyorlardı. O gün konuşamayan, susan, milletin şerefini kişisel menfaatine kurban eden, lal olanların bugün dilli dibeğe dönüşerek Türk düşmanlığı yaptığını görünce yazıklar olsun diyorum.

1918 de Bakü sokaklarında Kurban Bayramı  akabinde Ermeniler tarafından kesilen insanlarımızın o kurbanlara  karışmış kanlarının intikamını almak için ta Anadolu’dan kalkıp gelen ordu dil uzattığınız Türkün ordusu idi..

Anamızın bacımızın namusunu Ermeni’nin, Rus’un elinden kurtarmak için gelen asker kahraman Türk askeri idi.

1987 sonrasında Karabağ’ da Ermeni’ye karşı kişisel gayretleri ile silahlanarak dövüşen oğullarımızın yardımına ailesini, çoluk çocuğunu bırakarak şehit olmak için gelen Rüzgâr Birliği (Atilla Kaya,  Mehmet Çetinkurt ve sair onlarca)  gönüllü Türk genci idi.

Bilmeyebilirsiniz, çünkü bugün Türklüğe ve Türkiye’ye dil uzatan sizler o gün cephede yoktunuz…

Yaranmağa çalıştığınız,  tarihi çarpıtarak yağ çektiğiniz, gözüne girmek için yarıştığınız kendinize daha yakın gördüğünüz milletin ordusu ise 1920 de dedelerimize yaptığı gibi 1990’da üzerimizden tanklarla geçen ordu idi…

Siyasetle uğraşmak şahsiyet ister, şahsi garezli etnik kimliğinden kaynaklanan tahammülsüzlüğünü kelimelere dönüştürerek şerefli bir milletin parlamentosunu kendisine kalkan ederek Türk düşmanlığına kalkışanların yeri değil o arena..

Namı diğer aile fertlerinin (!)ismiyle ünlenenlerin ismi mukaddes şerefiyle ünlü bir ulusa dil uzatması hem de bunu kuzey rüzgarından aldığı gazla  yapması esef vericidir!Xezriden gelen rüzgara aldananların Gilavarla yok olduğu yarımadada yerleşen Can Azerbaycan ‘ı karıştırmak isteyenler , onu bir yerlerden aldıkları talimatlarla entrikacı ortamlara çekmek isteyen siyasetçi geçinen zavallı mahlukatlar arzularına ulaşamazlar!

Alim müsveddesi zatlara gelince,
bilimle uğraşmak ciddi iştir, çok çalışan herkes akademik unvana sahip olur, ama bilge ola bilmek karakter işidir, odur ki her âlime bilgin denilmez.

Bilge sözü nasihate dönüşür, deyim olarak nesilden nesile aktarılır, güce tapan, siyasi çıkarlara ve siparişe yönelik konuşan, yazan çizen “alimler”in söylemleri ise dedi kodu malzemesi olur,  sakız gibi bir müddet çiğnendikten sonra atılır…

Dolayısıyla son günlerde cemiyeti bolca sakızla temin eden üfürükten tayyare siyasetçiler ve “ alimlerin” çabası nafiledir, bilesiniz. Alim olup  böbürlenmektense , siyasetçi olup kinlenmektense adam olmaya gayret etmek  evladır…

Azerbaycan bağrında Kafkas İslam Ordusunun bizler için can veren yiğit Mehmetçiğini barındıran Türk yurdudur.

Azerbaycan ile Türkiye bir millet iki devlettir…

Yüz yılların mihenk taşından süzülerek hakiki ifadesini tapan ve hepimizin duygularına tercüman olan bu fikri seslendiren rahmetli Haydar Aliyev’in siyasetine övgüler yaparak, yaranarak, methiye kontenjanından Azerbaycan parlamentosunda koltuk kapan bazı milletvekillerinin Haydar Aliyev’in altını çizerek belirlediği Türkiye ile Azerbaycan’ın Bir Millet düşüncesine karşı çıkmaları nasıl bir tezattır, ne yaman bir çelişkidir, anlayamadım…

Bölgesel sorunların bol, Türkiye ile Azerbaycan arasında ilişkilerin gayet güzel olduğu, birlikteliğin iki ülke menfaatlerine mükemmel hizmet ettiği bu süreci birileri provoke etmek için bir yerlerden düğmeye basmış olacak ki son günlerde alim ve siyasetçilerden müteşekkil bir grup hızlı anti-Türk tebliği ne başlamış bulunmakta…

Türkiye Azerbaycan’ın toprak bütünlüğü ile bağlı devlet siyasetine dönüştürdüğü Karabağ’ın işgaline son verilmesi talebini uluslararası arenada ısrarla gündemde tutan ve iç siyasetteki tüm konuşmalarında da tekrar eden tek ve kardeş olan devlettir.

Dış politikada Türkiye ile birlikte hareket edeceğini Uluslararası tüm toplantılarda net bir şekilde ifade eden Can ‘dır Azerbaycan…

Büyük resimde gördüğümüz bu görüntü birilerini rahatsız etmekte, birilerine batmakta ki onlar da manipülasyon için amade olan grubu devreye sokarak nifak çıkarmak, Türkiye Azerbaycan ilişkilerini bozmak istiyorlar..

Başaramayacaksınız, merak etmeyiniz.

Yazıp çizdikleri sakız misali çiğnenip atılacak, geriye ise Türk olmadıklarına dair itirafları kalacak…

Türk’e sövmeği marifet gören bu grubun Alim ya da siyasetçi kimliklerine puan vermek hadsizliğinde bulunamam Türk olarak asaletim buna izin vermez, ama asıllarını inkar etmedikleri gayri Türk olduklarını itiraf ettikleri için bir okkalı aferini hak ediyorlar.

Tanrı Türk’ü Türk düşmanlarından korusun…

ONN İnformasiya Agentliyi
image_printÇap Et
OXŞAR XƏBƏRLƏR
ONN-agentlik.png ONN-agentlik.png ONN-agentlik.png ONN-agentlik.png ONN-agentlik.png ONN-agentlik.png ONN-agentlik.png ONN-agentlik.png