ONN İnformasiya Agentliyi

AVRUPA BİRLİĞİ AZERBAYCAN’DAKİ STK’LARIN YASA DIŞI FİNANSMANINI SAĞLIYOR

AVRUPA BİRLİĞİ AZERBAYCAN’DAKİ STK’LARIN YASA DIŞI FİNANSMANINI SAĞLIYOR
24 Noyabr 2023 - 8:35

Yabancı kuruluşlar, Adalet Bakanlığının onayına bağlı olarak Azerbaycan’daki devlet kurumlarına ve sivil toplum kuruluşlarına hibe ve bağış tahsis edebilir.  Ancak tecrübeler gösteriyor ki, Batılı kurumlar hiçbir şekilde yasal prosedürleri takip etmiyor ve STK’lara, statüsü bilinmeyen kuruluşlara ve platformlara çeşitli şekillerde fon tahsis ediyor.

Avrupa Birliği ayrıca Azerbaycan yasalarını ihlal ederek STK’ ları yasa dışı bir şekilde finanse ediyor.

İlginçtir ki son zamanlarda devlet aleyhine birçok proje “katılım evi”adı verilen platformda hayata geçirilmektedir.  Araştırmalar, “Katılım Evi”nde yürütülen projelerin Batılı çevreler – ABD Büyükelçiliği ve Avrupa Birliği kurumları tarafından finanse edildiğini gösteriyor.

Etkinlik organizatörü olarak hareket eden kişilerin mutlak çoğunluğu ultra liberalLGBTfeministKarabağ savasızamanı “savaşa hayır” diyen insanlarıdır.

“Katılım Evi”, Vatan Savaşı’na karşı çıkan “savaşa hayır” taraftarlarının iddialarını, LGBT aktivistlerinin görüşlerini duyurmaya ve seslerini yükseltmeye çalışan bir platform olmayı amaçlıyor.

Avrupa Konseyi ‘de 2023 yılında Azerbaycan‘da kamu sektörü hibe projeleri listesinde aktif kuruluşlardan biri olup. Bunu Azerbaycan‘ın resimleri de basına verdiği açıklamada onaylıyor.

Avrupa Konseyi sosyal, ekonomik, kültürel ve diğer yönlerdeki projelere toplam 4,5 milyon avro tahsis ettiğini kendi sitesinde bildirdi. Ancak bunlar sadece bilinen bağışçılar, bilinmeyenlerin sayısı daha fazladır.

Avrupa Konseyi‘nin internet sitesinde yer alan 4,5 milyon fonun nasıl harcandığına ilişkin raporda, yarım milyonun nasıl dağıtıldığına dair yalnızca doğru bilgiler yer alıyor:

Kalan fonların nasıl dağıtılmadığına dair bir bilgi yok.  Yılın sekiz ayı geçse de kalan dört milyonun dağıtımıyla ilgili bir bilgi yok

Bu gibi durumlarda, deneyimler, Batılı kurumların genellikle demokratik kalkınmayı amaçlayan projeler adı altında bulundukları ülkelere yabancı çıkarları, kültürleri ve değerleri ihraç ettiğini göstermektedir.

Toplumun demokratikleşmesine yönelik fonlarla, sorumluluk bilincini yitirmiş, ulusal değerlerden yoksun topluluklar oluşturuyorlar.  LGBT ve radikal feminizm bunların arasında.

Öte yandan, Azerbaycan‘ın Ermenistan’ın saldırganlığına karşı attığı meşru adımları itibarsızlaştırma, toplumda karalama, toplum monolitini kırma yönünde işler yapıyorlar.

Toplumların demokratikleşmesine yardım adı altında tahsis edilen fonlar, ülkemizdeki yenilgi duygusunu sindirmeye ve “savaşa hayır” hareketini canlandırmaya hizmet ediyor.

Azerbaycan’daki yolsuzluk olaylarını araştırıyormuş gibi yapanlar, gerçekte ülkemizde yolsuzluğa bulaşmış çok uluslu örgütlerin çıkarlarını dile getirmekte ve baskı uygulayarak ülkemizi yolsuz şirketlerle işbirliği yapmaya zorlamaya çalışmaktadırlar.

Medya, LGBT’lerin, radikal feminizmin ve diğer ulusal değerlerden yoksun güçlerin yer almaya çalıştığı alanlardan biridir.

Online, sosyal ve geleneksel medyanın çıkarlarını içeren “Medya Kanunu”nu Azerbaycan’da medya alanında ciddi sorunlar olduğu lafını yayarak itibarsızlaştırma yönünde hareket ediyorlar.

Dezenformasyonla mücadele etmek için ifade özgürlüğünü, medyayı sınırlamak, medyayı kontrol etmek gibi gerçek dışı fikirlerle mevzuat hükümlerinin altını oyuyorlar.

Örneğin Avrupa Birliği, kendi topraklarındaki dezenformasyonla mücadele için toplam üç milyar avro ayırdı ve internet kaynaklarındaki yabancı propagandayı özel programlarla etkisiz hale getirerek savaş yürütüyor.  Bu kavram Rusya ve Amerika Birleşik Devletleri’nde de mevcuttur.  Ancak Batılı kurumlar Azerbaycan‘da bu alandaki en küçük girişimleri bile medya ve ifade özgürlüğü üzerinde baskı olarak nitelendiriyor.

Not: Avrupa Birliği, özellikle Doğu Ortaklığı programında yer alan ülkeler – Azerbaycan, Ukrayna, Moldova, Beyaz Rusya, Gürcistan ve Ermenistan için demokrasi, insan hakları ve medyanın gelişimini destekleyecek hibe projelerini açıkladı.

Projenin yönü demokrasi ve insan haklarını kapsamasına rağmen, buna ‘kamu yararını ilgilendiren konular’ maddesi de eklenip.  Bu maddeye göre, kamuyu ilgilendiren konulardaki gazetecilik soruşturmalarının medya doğrultusunda yürütülmesinin finansmanı amaçlanmaktadır.

İşte tam da buradan hareketle, sosyo-politik ortamdaki kanaat önderleri, ihraç edilen değerler üzerinden kamu yararı eğilimleri oluşturmak üzere seferber olurlar.

Yani bildiğiniz doğruluktan insan haklarından demokrasiden ağız dolusu konuşan Batı Azerbaycan da da (maalesef Türkiye’de bunun son 50 yılda yapılırlar) bütün değerlerimizi elimizden almak için yola çıktılar.

Azerbaycan devleti bu konuda acımasız olmalı. Bize diktadır diyecekler diye bu sapık işgalcilerin bizi silahla işgal ede bilmeyen zihniyetin değerlerimiz üzerinden bizi işgal etmeye izin vermemeliyiz. Toprağımız işgal edilirse kurtarabiliriz. Bir milletin değerleri işgal edilirse o millet tarihten de yeryüzünden de silinir. Bu mücadele çok zor mücadeledir. Tekse devletin gücü buna yetmez. Halk olarak da bu mücadelede devletimizin yanında olmak boynumuzun borcudur. En azından gelecek nesiller sapık değil sağlıklı yetişecek. Herkes bununla bağlı adım atarken kendi evladını torunlarını düşünsün.

Nigar Ögeday / Araştırmacı Yazar

ONN İnformasiya Agentliyi
image_printÇap Et
OXŞAR XƏBƏRLƏR
ONN-agentlik.png ONN-agentlik.png ONN-agentlik.png ONN-agentlik.png ONN-agentlik.png ONN-agentlik.png ONN-agentlik.png ONN-agentlik.png